Anasayfa
Latest images
Kayıt Ol
Giriş yap
* yeni röpörtaj
Ekim 2009: 3’ü bir arada: Hepsi!
* Yaz bitmeden neler yapmak istiyorsunuz?
Cemre: Yaz bitmeden aşk yaşamak istiyorum, bir de kızlarla birlikte dalmak istiyorum. Okullarımız bittiği için şimdi hep yapacak bir şeyler arıyoruz. Krem sürüp yağlanıp suya girmek de saçma geliyor. Ama curcunanın içine karışmak istemiyorum. Bodrum’a gitsek, benim oraya gidiş amacımla şimdi bizim gördüğümüz insanların amaçları farklı oluyor.
* İnsanlar, sizi görünce çevirip konuşmaya mı çalışıyorlar? Rahatsız oluyor musunuz?
Cemre: Yok, ondan değil. Bodrum’a gitmek istemiyoruz çünkü olayın magazin boyutu ürkütüyor. “Bikiniyle yakalandı” diye kocaman haber yapıyorlar. O kadar çok sıkıldım ki artık beni de oralarda yazmasınlar diye gitmemeye karar verdim. Her gün aynı gazeteyi açıp aynı şeyleri görmekten çok sıkıldım. Bilmiyorum, oranın Bodrumluğuna yazık bence.
* Ama insanlar izliyor ve takip ediyor böyle magazin haberlerini…
Cemre: Onu da kınıyorum zaten.
Eren: Benim bu ara aklımın en almadığı şey de bu! Bütün dünya bangır bangır güneş ışınlarının artık eskisi gibi gelmediğini, çok ciddi boyutta zararlı olduğunu ve deri kanserine yol açtığını söylüyor. Bu kadar ciddi sonuçları varken bu kadar güneş altında durmak ve o halde insanlara görünmek, çok kötü bir örnek! Bir de gazeteler sürekli kışkırtıyor. Bu çok korkunç! İnsanlar cahil, özendiriyorlar.
* Bu aralar en çok nelere şaşırdınız?
Yasemin: Cemre’nin köpeği:) Kıskandığı için üstümde ne varsa, bana kızıp parçaladı
Ben hiçbir köpekte görmedim bunu.
Cemre: Birbiriyle hiç alakası olmayan iki insanın birlikte olduğunu öğrendim. Yerle gök birleşiyormuş gibi geldi bana ve çok şaşırdım. Kim olduklarını söyleyemem tabii:)
Yasemin: Basın danışmanımız Ayşegül beni heveslendirdi. Alaçatı’ya gidip bir sürü şey yapabileceğimizi söyledi ve şimdi de arayıp gidemiyoruz dedi:( Ben de buna çok şaşırdım:)
* “Cennet gibi bir yer” diyebileceğiniz yer neresi?
Cemre: Yedi göller olabilir diye düşünüyorum. Gerçekten harika bir yer.
Eren: Hiç düşünmemiştim.
Yasemin: Pek çok yer var. Ama daha çok deniz ve güneşin olduğu yerlerden birini seçerdim herhalde.
* Bu aralar TV izliyor musunuz?
Cemre: Benim izlediğim 2 tane dizi vardı: “Aşk-ı Memnu” ve “Aşk Yakar”
* İzliyor muydun onları oturup:)
Cemre: İzliyordum çünkü özellikle ”Aşk-ı Memnu”yu çeken yönetmene hayranım. Sanki türk dizisi gibi değil, başka bir hava var. Meltem Cumbul’un oynadığı ”Aşk Yakar” da çok güzel tabii. Bu arada ben bir tek bunları açıp izliyorum onun dışında TV izlemem.
Yasemin: Ben de “Aşk Yakar”ı ve “Aşk-ı Memnu”yu izliyordum. Cemre yüzünden izlemeye başladım.
Eren: Ben de internetten yabancı dizileri izliyorum genelde.
* Bugüne kadar gösterdiğiniz en büyük cesaret örneği neydi?
Yasemin: Ben rest çekilmeyecek birine rest çektim. Yani çok ağır bir şeydi ama bitmişti o an benim için, sınıra gelmiştim. Üstü kapalı söylüyorum ama kimsenin yapamayacağı bir şey olmadığını düşünüyorum.
Cemre: Bu cesaret örneğini paylaşmamam gerektiği kanısına vardım:) Zaten benim cesaret anlayışım işle ilgilidir. Sezen Aksu’yla konsere çıktık, bundan alası yoktur herhalde:)
Eren: Evet, daha 2. senemizdeydik ve böyle bir turneye çıkıp onunla sahne aldık. Bu büyük cesaret gerektiriyordu bence de.
* Hepsi kızlarına sorduk:
O mu, bu mu?
Eren, Cemre ve Yasemin’den yaza özel tercihler yapmalarını istedik. Bak, kim, hangisini seçti?
* Bodrum mu, Çeşme mi?
Eren: Bodrum
Cemre: İkisi de değil
Yasemin: Bodrum
* Şapka mı, bandana mı?
Eren: Şapka
Cemre: Şapka
Yasemin: Şapka
* Bikini mi, mayo mu?
Eren: Bikini
Cemre: Bikini
Yasemin: Bikini
* Dondurma mı, frozen mı?
Eren: Dondurma
Cemre: Her zaman dondurma
Yasemin: İkisi de ya:)
* Deniz mi, havuz mu?
Eren: Deniz deniz deniz!
Cemre: Deniz
Yasemin: Deniz
* 5 yıldızlı tatil mi, turistik gezi mi?
Eren: Turistik gezi
Cemre: İkisi de olur
Yasemin: Turistik gezi
Ekim 2009: 3’ü bir arada: Hepsi!
* Yaz bitmeden neler yapmak istiyorsunuz?
Cemre: Yaz bitmeden aşk yaşamak istiyorum, bir de kızlarla birlikte dalmak istiyorum. Okullarımız bittiği için şimdi hep yapacak bir şeyler arıyoruz. Krem sürüp yağlanıp suya girmek de saçma geliyor. Ama curcunanın içine karışmak istemiyorum. Bodrum’a gitsek, benim oraya gidiş amacımla şimdi bizim gördüğümüz insanların amaçları farklı oluyor.
* İnsanlar, sizi görünce çevirip konuşmaya mı çalışıyorlar? Rahatsız oluyor musunuz?
Cemre: Yok, ondan değil. Bodrum’a gitmek istemiyoruz çünkü olayın magazin boyutu ürkütüyor. “Bikiniyle yakalandı” diye kocaman haber yapıyorlar. O kadar çok sıkıldım ki artık beni de oralarda yazmasınlar diye gitmemeye karar verdim. Her gün aynı gazeteyi açıp aynı şeyleri görmekten çok sıkıldım. Bilmiyorum, oranın Bodrumluğuna yazık bence.
* Ama insanlar izliyor ve takip ediyor böyle magazin haberlerini…
Cemre: Onu da kınıyorum zaten.
Eren: Benim bu ara aklımın en almadığı şey de bu! Bütün dünya bangır bangır güneş ışınlarının artık eskisi gibi gelmediğini, çok ciddi boyutta zararlı olduğunu ve deri kanserine yol açtığını söylüyor. Bu kadar ciddi sonuçları varken bu kadar güneş altında durmak ve o halde insanlara görünmek, çok kötü bir örnek! Bir de gazeteler sürekli kışkırtıyor. Bu çok korkunç! İnsanlar cahil, özendiriyorlar.
* Bu aralar en çok nelere şaşırdınız?
Yasemin: Cemre’nin köpeği:) Kıskandığı için üstümde ne varsa, bana kızıp parçaladı
Ben hiçbir köpekte görmedim bunu.Cemre: Birbiriyle hiç alakası olmayan iki insanın birlikte olduğunu öğrendim. Yerle gök birleşiyormuş gibi geldi bana ve çok şaşırdım. Kim olduklarını söyleyemem tabii:)
Yasemin: Basın danışmanımız Ayşegül beni heveslendirdi. Alaçatı’ya gidip bir sürü şey yapabileceğimizi söyledi ve şimdi de arayıp gidemiyoruz dedi:( Ben de buna çok şaşırdım:)
* “Cennet gibi bir yer” diyebileceğiniz yer neresi?
Cemre: Yedi göller olabilir diye düşünüyorum. Gerçekten harika bir yer.
Eren: Hiç düşünmemiştim.
Yasemin: Pek çok yer var. Ama daha çok deniz ve güneşin olduğu yerlerden birini seçerdim herhalde.
* Bu aralar TV izliyor musunuz?
Cemre: Benim izlediğim 2 tane dizi vardı: “Aşk-ı Memnu” ve “Aşk Yakar”
* İzliyor muydun onları oturup:)
Cemre: İzliyordum çünkü özellikle ”Aşk-ı Memnu”yu çeken yönetmene hayranım. Sanki türk dizisi gibi değil, başka bir hava var. Meltem Cumbul’un oynadığı ”Aşk Yakar” da çok güzel tabii. Bu arada ben bir tek bunları açıp izliyorum onun dışında TV izlemem.
Yasemin: Ben de “Aşk Yakar”ı ve “Aşk-ı Memnu”yu izliyordum. Cemre yüzünden izlemeye başladım.
Eren: Ben de internetten yabancı dizileri izliyorum genelde.
* Bugüne kadar gösterdiğiniz en büyük cesaret örneği neydi?
Yasemin: Ben rest çekilmeyecek birine rest çektim. Yani çok ağır bir şeydi ama bitmişti o an benim için, sınıra gelmiştim. Üstü kapalı söylüyorum ama kimsenin yapamayacağı bir şey olmadığını düşünüyorum.
Cemre: Bu cesaret örneğini paylaşmamam gerektiği kanısına vardım:) Zaten benim cesaret anlayışım işle ilgilidir. Sezen Aksu’yla konsere çıktık, bundan alası yoktur herhalde:)
Eren: Evet, daha 2. senemizdeydik ve böyle bir turneye çıkıp onunla sahne aldık. Bu büyük cesaret gerektiriyordu bence de.
* Hepsi kızlarına sorduk:
O mu, bu mu?
Eren, Cemre ve Yasemin’den yaza özel tercihler yapmalarını istedik. Bak, kim, hangisini seçti?
* Bodrum mu, Çeşme mi?
Eren: Bodrum
Cemre: İkisi de değil
Yasemin: Bodrum
* Şapka mı, bandana mı?
Eren: Şapka
Cemre: Şapka
Yasemin: Şapka
* Bikini mi, mayo mu?
Eren: Bikini
Cemre: Bikini
Yasemin: Bikini
* Dondurma mı, frozen mı?
Eren: Dondurma
Cemre: Her zaman dondurma
Yasemin: İkisi de ya:)
* Deniz mi, havuz mu?
Eren: Deniz deniz deniz!
Cemre: Deniz
Yasemin: Deniz
* 5 yıldızlı tatil mi, turistik gezi mi?
Eren: Turistik gezi
Cemre: İkisi de olur
Yasemin: Turistik gezi
